Leonardit Menşeli Sıvı
Hümik Asit 
%15 Toplam (Hümik +Fulvik Asit)

Mobirise

UYARILAR 



Sadece gerekli olan yerlerde kullanınız.

Çocuklardan ve gıdalardan uzak tutunuz.

Önerilen dozları aşmayınız.

Kullanmadan önce dekar başına uygulayacağınız dozu en az 20 – 30 L su ile seyreltiniz.

Asidik karakterli gübre ve maddelerle karıştırmayınız.

Damlama sistemine vermeden önce ve sonra sistemde gübre kalmamasına dikkat ediniz.

Toprak ve / veya yaprak analizi yaptırılarak ürünün kullanılması tavsiye edilir.

Orijinal ambalajında serin ve kuru yerde direkt güneş ışığına maruz kalmayacak şekilde muhafaza ediniz.

Normal depolama şartlarında 3 yıl boyunca özelliklerini korur.

Depolama Sıcaklığı: + 7 ile + 40 °C arasında depolanmalıdır.

Deri ve göz temasında tahriş edici olduğundan bol su ile yıkanması önerilir.

Ambalajlar : 1 L- 5 L- 20 L- 1 ton İBC

LEONARDİT MENŞELİ HUMİK ASİT NEDİR?

BİTKİSEL MENŞELİ HUMİK ASİT NEDİR?

İKİSİ AYNI ŞEY DEĞİL Mİ?

HAYIR ikiside aynı DEĞİLDİR. leonardit menşeli sıvı humik asit HUMİK ASİT‘in yüzde olarak çok olduğu, FULVİK ASİTİN yüzde olarak az olduğu (yani Yüzde 12’lik ürün için örnek verirsek yüzde 11 Humik asit ve Yüzde 1 fulvik asit toplam 12 gibi) ve kaynağı leonardit madeni olan bir üründür.

Bitkisel Menşeli de ise Fulvik asit %11, humik asit %1 veya fulvik asit %12, humik asit 0 gibi düşünebiliriz Kaynağı ise bitkilerde bulunan ligninin işlenmesi ile elde edilir.

Bakanlık, mevzuat gereği analiz ve etikette humik asit ve fulvik asit toplamını değerlendirmektedir.

Ancak humik ve fulvik asit FARKLI MADDELERDİR.

Fulvik asit her pH da suda çözünür durumda iken humik asit, asidik pH larda çöker.

Yapıları farklı olduğu gibi işlevleri de farklıdır.

HUMİK asit, toprağı düzenler ve toprakta bağlı olan işlevsiz olan besin elementlerini bitkinin alabileceği hale getirip ona sunar.

FULVİK asit, besin elementi taşıyıcısıdır, aynı EDTA gibi.

Ancak toprağınızda besininiz bağlıysa neyi taşıyacak? Leonardit menşeli HUMİK asidin içinde de bir miktar FULVİK asit mevcuttur. Örneğin %12 ise %11 ha+%1 fa gibi veya %10-%2 de olabilir. Humik asit toprağı düzenleyip elementi açığa çıkarır, kök onu alır. Az miktardaki Fulvik ise bitkideki taşınma için zaten yeterlidir.

İKİSİNİ BİRBİNDEN NASIL AYIRT EDECEĞİM?

1. Leonardit menşeli olan ürünün sınıfı, HUMICROOT’da olduğu gibi ORGANİK KAYNAKLI ÜRÜNLER SIVI HUMİK ASİT şeklindedir. Bitkiselde bu ibare bulunmaz.

2. Leonardit menşeli humik asitte pH yüksektir ve 8-13 aralığındadır.

Bitkisel de ise pH düşüktür aralık 4-6 gibi olur.

HUMİK ASİT NE İŞE YARAR?

1- Hümik asit, özellikle kök gelişimini sağlayarak bitki büyüme ve gelişimini olumlu olarak desteklemektedir. Hümik asidin yaratmış olduğu bu olumlu etki köklerde daha fazla ortaya çıktığından iyi bir köklendirici olarak işlev yapabilir.

2- Hümik asit kök oluşumunu desteklediği gibi, kök hücrelerinin H-ATPaz enzim aktivitesini de uyararak bitkilerin besin ve su alımını arttırmaktadır. Humik asit kullanımına paralel olarak ürün miktarı ve kalitesinde yükselme söz konusudur.

3- Humik asidin yapısında bulunan fonksiyonel grupların metallerle bağ yapabilme özelliğinden dolayı bu molekül, kumlu topraklar gibi katyon değişim kapasitesi düşük olan topraklarda kullanılarak besin maddelerinin topraktan akıp gitmesi engellenebilir. Ayrıca besin maddelerini şelatlayarak kök çevresinde tutup bitki kullanımına her zaman hazır halde bulundurabilir.

4- Üreticiler çoğu zaman ürün kalitesini ve miktarını yükseltmek için aşırı miktarlarda kimyasal gübre kullanmaktadırlar. Toprağa uygulanan fazla gübre hem toprakların yapısını bozmakta hem de ekonomik açıdan büyük bir külfet getirmektedir. Humik asidin şelatlama kabiliyetinden dolayı topraklarda meydana gelen besin elementlerinin kayıplarının önüne geçilerek bu sayede uygulanan gübre miktarında bir azalma olacağı şüphesizdir. Böylece humik asit kullanımı ülke ekonomisine büyük bir katkıda bulunulabilir.

5- Humik asitler leonardit, taş kömürü, hayvan gübresi, kompost, toprak ve arıtma çamuru gibi doğal kaynaklardan elde edilebildiğinden ve ayrıca kimyasal maddeler içermediğinden organik tarımda kullanılmasında hiçbir sakınca yoktur. Böylece humik asit kullanımıyla bitki gelişimini desteklerken insan sağlığı da korunmuş olacaktır. Fen Bilimleri Dergisi, 23(1) (2011) 46-56.54

6- Endüstriyel kirliliğe bağlı asit yağmurlarının olması ve çiftçilerin topraklarda ürün yetiştirmeleri sonucunda asitleşen topraklarda, alüminyum toksisitesi bitki gelişimini engelleyen en önemli faktörlerden birisi olmuştur. Bu toprakların tekrar tarıma kazandırılması için kireçleme veya fosfat ilavesi yapılmaktadır. Fakat bu uygulamalar oldukça pahalı olup ekonomik açıdan büyük bir yük oluşturmaktadır. Humik asit toksik Al+3 iyonlarıyla kuvvetlice bağlanarak Al toksisitesinin bitki gelişimine olan olumsuz etkilerini ortadan kaldırabilir. Sonuç olarak, son yıllarda yapılan birçok çalışma, humik asidin çeşitli kültür formları ile doğal bitkilerin büyüme ve gelişmeleri yanında susuzluk, tuzluluk gibi stres faktörleri, toksik miktarlardaki elementlerin olumsuz etkilerinin giderilmesi üzerine yoğunlaşmıştır. Bu araştırmalar, uygun konsantrasyonlardaki humik asitin, özellikle bahçecilik, ziraat ve tarımda kullanıldığında susuzluk ve tuzluluk gibi ürün verimliliğini azaltıcı stres faktörleriyle mücadele etmede ve belirli ölçülerde kirletilmiş topraklarda yetişen bazı bitkilerin toksik etkilerini indirgemede önemli bir destekleyici olabileceğini ortaya koymaktadır.

KAYNAK https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/165554

Humik asitlerin toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerine etkisi aşağıda özetlenmiştir.

FİZİKSEL YARARLAR

Toprağın yapısını iyileştirirler.

Küçük toprak parçalarını birleştirerek toprağın çatlamasını, suyun yüzeyden akıp gitmesini engeller

Toprağın gevşekliğini artırarak havalanmasını ve işlenebilirliğini artırırlar.

Su tutma kapasitesini artırdığından kuraklığa mukavemet sağlarlar

Toprak rengini iyileştirirler ve daha çok güneş enerjisi emilimini sağlarlar

KİMYASAL YARRALAR:

Toprak pH’sını düzenlerler.

Besinlerin ve suyun kökler tarafından alınmasını teşvik ederler.

Alkalin koşullarda metal iyonlar için doğal şelat oluşturarak bitki köklerinden emilimin daha kolay olmasını sağlarlar

Bitkiler için çok önemli olan organik maddeleri ve mineralleri sağlarlar.

Katyon değiştirme kapasitesine sahiptirler.

Demir, çinko gibi iz elementlerin bitkiler tarafından kullanılabilecek forma dönmelerini sağlarlar.

Topraktaki azotun bitkiler tarafından alınabilmesini en yüksek düzeye çıkarırlar.

Bitkilerdeki klorozun giderilmesine yardım ederler.

BİYOLOJİK YARARLARI:

Bitki enzimlerini uyarırlar.

Biyolojik süreçte katalizör görevi yaparlar.

Bitki köklerinin büyümesini desteklerler.

Kök hücre zarlarının geçirgenliğini artırarak, bitkilerin topraktan daha fazla besin maddesi almalarını sağlarlar.

Bitkilerde klorofil, şeker ve amino asitlerin oluşmasını teşvik ederler, vitamin ve minerallerin miktarının artmasını sağlarlar ve fotosentezi artırırlar.

Genel olarak ürün kalitesini artırırlar.

Kaynak için tıklayınız  


Click the "gear" icon to change the layout of the button. This text will be removed on preview/publish.

© Plusfer.com - Tüm hakları saklıdır.
Kaynaklar (Resources)

[JS_CODE_0]

Make a free website - Try it